serinlik

serinlik
is., -ği
1) Serin olma durumu

Serinlik, gölgelik içinde, o kızgın yerlere hayretle bakıyorum.

- R. H. Karay
2) Serin hava

Latif bir akşam serinliği ortalığı kaplamıştı.

- M. Ş. Esendal
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • serinlik vermek — 1) serin duruma getirmek 2) mec. acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak 3) mec. rahatlatmak, huzura kavuşturmak Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalmak — e, ar 1) Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler. H. Taner 2) nsz Bir yerin içine girmek İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okşayış — is. Okşama işi veya biçimi Orada sıcak alna latif bir serinlik veren bir okşayış meltemi eser. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • serinlenmek — nsz Serinlik duymak Serinlenmek için soğuk bir şey içtiler. Girin, oturun, dinlenin, serinlenin diye içeriye çağırıyor. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • serinleşmek — nsz Serin duruma gelmek, serinlemek, serinlik vermek Artık havalar serinleşiyor, kış geliyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • serinletmek — i Serin duruma getirmek, serinlik vermek Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıkanma — is. Yıkanmak işi ... soğuk sularında yıkanmaya alıştığım için, ben denizde daima bir serinlik var sanırdım. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır — ağustos ayının ortalarında yaz sıcakları azalır, serinlik başlar anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • can gelmek — canlanmak, güçlenmek Vücudumuza serinlik, ferahlık yayılıyor / Kan verilen bir yaralı imişçesine cismime can geliyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KURRE — Parlaklık. Tâzelik. Gözün parlak ve nurlu olması. * Ağlamaktan sonraki serinlik. * Dilşâd olmak. * Bir atımlık şey. * Kurbağa …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”