serpme ağ — is., den. Serpme … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşluklu serpme — is. Zımpara üretiminde tanecikler arasında % 50 boşluk kalacak biçimde düzenlenen tane yapıştırma işlemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolu serpme — is. Zımpara üretiminde tanecikler arasında belirli boşluklar kalmayacak biçimde düzenlenen tane yapıştırma işlemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektrostatik serpme — is. Zımpara taneciklerinin kâğıt veya beze yapıştırılırken yüksek gerilimli bir elektrostatik alandan yararlanılarak düzenli dağılımını sağlayan yöntem … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENSİR — Serpme, saçma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağ — 1. is. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık 2. is. 1) İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü Balık ağı. Tenis ağı. 2) Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü 3) mec. Ulaşım ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolu — 1. sf. 1) İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı Su ile dolu bir şişe. 2) Bir yerde sayıca çok Dağda keklik dolu. 3) Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan Haftaya pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu. A. İlhan 4) Boş vakti olmayan, meşgul … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektrostatik — sf., ği, fiz., Fr. électrostatique 1) Elektrikle ilgili 2) is. Elektriklenmiş cisimler üzerinde elektriği denge durumunda inceleyen fizik dalı Birleşik Sözler elektrostatik serpme … Çağatay Osmanlı Sözlük
oligoklaz — is., jeol., Fr. oligoclase Billur kütlelerde serpme durumunda bulunan, beyazımtırak bir tür feldspat … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçma — is. 1) Saçmak işi 2) den. Bir tür balık ağı, serpme ağ 3) Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba! A. Gündüz 4) sf., mec. Akla uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük