- sevdirmek
- -i, -e
Sevmesini sağlamak
Ona milletini sevdirmiş, gönlüne şanlı ve muntazam yaşamak için bir heves vermişti.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ona milletini sevdirmiş, gönlüne şanlı ve muntazam yaşamak için bir heves vermişti.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sewtıirmek — sevdirmek. I I, 185 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çatı — is. 1) Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı. Ö. Seyfettin 2) Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü 3) Yapının tavanı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gövde — is. 1) Bir şeyin asıl bölümü 2) anat. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm 3) anat. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan, ağaçlarda kök ve dallardan geri kalan bölüm 4) Kesilmiş hayvanın, sakatatları alındıktan sonraki durumu 5) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevdirme — is. Sevdirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaratmak — i, din b. 1) Allah, olmayan bir şeyi var etmek Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı! Ö. Seyfettin 2) nsz, mec. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayata bağlamak — yaşamayı sevdirmek, hayattan kopmamak Bu sıcak ve içten ses Fikret i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük
damarına girmek — (birinin) birinin hoşlanacağı şeyler yaparak kendisini ona sevdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEZBETMEK — Çekmek, ikna etmek, sevdirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EMR-İ İSTİHBABÎ — Müstehab veya sünnet olan vazife.* Sevdirmek için verilen emir. * Muhabbetin gereği olarak yapılması gereken i … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAREM — Herkesin girmesine müsaade edilmeyen yer. Kadınlara mahsus oda. (Misafirlere ve erkeklerin girmesine müsaade edilen yere de selâmlık denir.)(Tesettür kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü, kadınlar hilkaten zaife ve nâzik… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük