sevmek

sevmek
-i, -er
1) Sevgi ve bağlılık duymak

Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı.

- Ö. Seyfettin
2) Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir.

- A. İlhan
3) Çok hoşlanmak

Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi.

- R. H. Karay
4) Okşamak
5) Yerini, şartlarını uygun bulmak

Bu ağaç nemli ortamı sever.

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • üstüne sevmek — (birinin) birini severken bir başkasını daha sevmek Sanki ben sizin üstünüze birini sevmişim, herkese rezil olmuşum, siz de onu duymuşsunuz. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü gibi sevmek — (bir şeyi) pek çok sevmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözünün bebeği gibi sevmek — çok sevmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğazını sevmek — yiyip içmeye düşkün olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canı gibi sevmek — çok güçlü bir sevgiyle bağlanmak Amcasının sırtını, canı gibi sevdiği sekiz yaşındaki Serdar ı nasıl okşarsa öyle sıvazlıyor. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerini sevmek — yerini beğenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Rİ'MAM — Sevmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gönlünü pazara çıkarmak — sevmek için kendine yakışanı seçmeyip rastgele birini sevmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âşık olmak — sevmek, tutulmak Bir iki kez karşıdan görmekle nasıl âşık olduğunu, nasıl evlendiğini yüreği burkularak izledi. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sewmek — sevmek II, 15; III, 175, 385 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”