- sıkacak
- is., -ğı
1) Bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan araç2) Genellikle meyve sıkmak için kullanılan her tür araç
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ayva tüyü — is. Vücuttaki ince, sarı tüyler Sarı ayva tüyleriyle kaplı incecik kollarını biraz fazla sıkacak olsam eriyiverecek sanırım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
vırvırcı — is. Can sıkacak kadar çok konuşan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecavüz etmek — 1) saldırmak, hücum etmek Bu adam, canımı sıkacak bazı şeyler söyledi; sonra eliyle tecavüz etti. R. N. Güntekin 2) başkasının hakkına el uzatmak 3) namusa sataşmak Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar. A. Gündüz 4) aşmak, geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BASKI — t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük