tecâvüz etmek — 1. sınırı geçmek, başkasının haklarını hiçe saymak. 2. ırza geçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tecavüz — is., Ar. tecāvuz 1) Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Namusuna saldırma, sarkıntılık 3) Başkasının hakkına el uzatma 4) esk. Aşma, ötesine geçme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğfal etmek — esk. 1) aldatmak, kandırmak, baştan çıkarmak 2) ırzına geçmek, tecavüz etmek Bir genç kızı izdivaç vaadiyle iğfal etmiş bir adamın mesuliyetini, vicdan azabını ve nihayet hicabını duyuyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ırzına geçmek — 1) zor kullanarak bir kimseyi cinsel zevkine alet etmek, tecavüz etmek 2) bekâretini bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
artamak — (artanmak) aşmak, tecavuz etmek, kat i munazil, vati mekyan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAGY — Azgınlık. Zulüm, İsyan. * İstemek, talep etmek. * Haddini tecâvüz etmek. * Yaranın şişmesi. * (Yağmur) şiddetle yağmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAZ' (FEZÂA) — Şiddet. * Miktarından tecâvüz etmek, ölçüsünü aşmak. Rezillik etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GULV — Haddini tecavüz etmek, haddini aşmak. * Yiğitlik zamanının evveli ve sür ati … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEZAZ — (Kezazet) Hadden tecavüz etmek, haddini aşmak. * Tıb: Nefes alamıyacak derecede mide dolgunluğu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECAZ — Yerinden ve haddinden tecavüz etmek. Hududunu aşmak. * (Cevaz. dan) Geçecek yer. Yol. * Edb: Hakiki mânâsı ile değil de ona benzer başka bir mânâ ile veya istenileni hatırlatır bir kelime ile konuşmak. İstenilene benzer bir mâna ifadesi. Meselâ:… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük