- sızmak
- nsz, -ar
1) İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak
Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar.
- S. Birsel2) Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak3) Herhangi bir topluluğu, bir örgütü yolundan saptırmak için gizlice arasına girmek4) -e Gizlice, haber vermeden gitmek, sıvışmakBekir, kaşla göz arasında dışarıya sızdı.
- A. İlhan5) İçki, yorgunluk vb. sebeplerle kendinden geçerek uyuyakalmakİlacı konyağa döktüm. İki saat sonra Süleyman sızdı.
- A. Gündüz6) ask. Düşman mevzileri arasına gizlice girmek ve ilerlemekDağlık bir hudut bölgesinde çıkan ve karşı topraktan sızan yabancı çetelerin yardımıyla günden güne ciddi bir hâl alan alçak bir isyanın bastırılmasıydı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.