sitemli

sitemli
sf.
Sitem taşıyan

Ruhsar tatlı ama sitemli bakışıyla susturmasa bacı daha kim bilir ne kadar konuşacak.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • gamze — is., Ar. ġamze 1) Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi. H. Taner 2) esk. Yan bakış, göz süzme,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hain — sf., Ar. ḫāˀin 1) Hıyanet eden (kimse), hayın Bu anlayışsızlığa ve bu vatan hainlerine vahvahlanır, acır gibiydiler. T. Buğra 2) Zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan (kimse) Siz galip olduğunuz için cesur ve hain… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kinaye — is., Ar. kināye 1) Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz Demek lokantadaki kinayeler hep ona karşıydı. Aleyhine bir şeyler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • testiyi kıran da bir, suyu getiren de — iyiliğin ödülsüz veya kötülüğün cezasız kaldığını sitemli olarak anlatan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”