soğukkanlı hayvanlar — is., ç., hay. b. Vücut ısıları yaşadıkları ortamın ısısına göre değişen hayvanlar Balıklar, sürüngenler soğukkanlı hayvanlardandır … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğukkanlı olmak — kolayca, öfke, telaş ve heyecana kapılmamak Büyük kumandanların harp zamanı soğukkanlı olmasını tavsiye ederler fakat elde değil, diyordu. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplumbağa gibi — soğukkanlı ve yavaş hareket eden (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
İ'TİDAL-İ DEM — Soğukkanlı davranış. Heyecanlanmadan, acele etmeden, düşüne düşüne ve tedbirli hareket … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itidal sahibi — is. 1) Ölçülü, ılımlı kimse 2) sf. Soğukkanlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı — sf. 1) Kan bulaşmış Kanlı eğeyi mi saklamışlardı, başka bir delil mi? R. H. Karay 2) Kanı olan 3) Kan dökülmesine neden olan Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. T. Buğra 4) İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil 5) Kanlanmış olan Kanlı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
serinkanlı — sf. Soğukkanlı Serinkanlı olanlar hırslı olamayacak kadar uyuşuk ve tembeldirler. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğukkanlılık — is., ğı Soğukkanlı olma durumu, serinkanlılık Soğukkanlılığımı kaybetmek, terbiyesizlik etmek üzereyim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaşsız — sf. 1) Telaş etmeyen, telaş göstermeyen, soğukkanlı Sonra telaşsız, emin adımlarla sinemaya doğru yürüdü. H. Taner 2) zf. Soğukkanlılıkla, şaşırmadan Suları hiç telaşsız ama motor gibi kulaçlamaya başladı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük