dağıtmak — i 1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı. Y. K. Beyatlı 2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğukkanlı — sf. Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaşsızlık — is., ğı Telaşsız olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru gürültüye pabuç bırakmamak — bir durum karşısında telaşsız, korkusuz, dilediğince davranmak Köse Mümeyyiz öyle denemeden kuru gürültüye pabuç bırakır takımından değildi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavşanı araba ile avlamak — işini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
RAHAT — Üzüntüsüz, tasasız, kedersiz bir halde olmak. İstediği her şeyi bulup telâşsız olmak. Müsterih. * Dinlenmek. * El ayası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük