- sonuçlandırmak
- -i
Sonuca ulaştırmak, bitirmek, neticelendirmek, intaç etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
intaç etmek — sonuçlandırmak, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağıtlamak — i Bağıtla sonuçlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitirmek — i 1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım. P. Safa 2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu. A. Gündüz 3) Onulmaz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasletmek — i, der, esk., Ar. faṣl + T. etmek 1) Ayırmak, bölmek 2) Çözmek, sonuçlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işlem — is. 1) Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat 2) ekon. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi 3) kim. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele … Çağatay Osmanlı Sözlük
neticelendirmek — i Sonuçlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinerji — is., Fr. synergie 1) Bir sonuca katkısı olabilecek birkaç etkenin belirli bir etkileşim sonucunda elde ettiği ortak güç 2) Bir işi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek, güç 3) Görevdaşlık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sinerji… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonlamak — i Bitirmek, sonuçlandırmak, sona erdirmek, noktalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuçlamak — i 1) Sonuca ulaştırmak, sonuçlandırmak, bitirmek Bu konuşmayı artık sonuçlayalım. 2) Sonuç vermek 3) Yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonuçlandırma — is. Sonuçlandırmak işi, neticelendirme … Çağatay Osmanlı Sözlük