bitirmek

bitirmek
-i
1) Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak

Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım.

- P. Safa
2) Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak

Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu.

- A. Gündüz
3) Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek

Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar.

- C. S. Tarancı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • yaşını bitirmek — öngörülen belli bir yaş sınırına varmak Hâkimler ve savcılar altmış beş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yiyip bitirmek — 1) tüketmek 2) onmaz duruma getirmek, yıkımına sebep olmak 3) sürekli olarak tedirgin etmek, üzmek, hırpalamak İçinde çarpışan bu iki zıt kuvvetten hangisine tabi olacağını bir türlü kestiremiyor, kendi kendini yiyip bitiriyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iş bitirmek — bir işi iyi bir sonuca ulaştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini yiyip bitirmek — kendi kendini yemek Üzülmek ne kelime efendiciğim, kendimi yiyip bitiriyorum. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözlerini bitirmek — gözlerini aşırı yormak Her gece fasılasız çalışmak gözlerimi bitirdi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işini bitirmek — argo (birinin) öldürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hitam vermek — bitirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • itmam etmek — bitirmek, tamamlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • son vermek — bitirmek, sona erdirmek Çok geçmeden büyük ağabeyim bu anarşiye son vermek ihtiyacını duydu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ardını almak (veya getirmek) — bitirmek, tamamlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”