- sorunlu
- sf.
Sorunu olan, problemli
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
işi tatlıya bağlamak — sorunlu bir işi, iyi bir biçimde çözmek Ben kahvemde çocukça siyasi iddialardan korkarken, bir de felsefe çıktı. Rica ederim bugün işi tatlıya bağlayalım. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğümlü — sf. 1) Düğümlenmiş olan 2) Budaklı Yüksek çınarların yamru yumru düğümlü dalları henüz yapraklarla örtülmemişti. Ö. Seyfettin 3) mec. Sorunlu, karışık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kriz yönetimi — is. İşletmelerde hatalı üretim, ham madde, kalite düşüklüğü, pazarlama vb. sebeplerle ortaya çıkan sorunlu dönemde işbaşına getirilen yöneticilerin davranışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönelim — is. 1) Yönelme durumu 2) Kendi durumunu veya bulunduğu yerin durumunu başka yerlere göre belirleme 3) Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlar karşısında belirlediği tutum 4) biy. Bitki, hayvan vb. canlı varlıkların, ışık, ısı, besin… … Çağatay Osmanlı Sözlük