- su tabakası
- is.
Su ile kaplanmış yüzey
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sigara tabakası — is. İçine sigara yerleştirilen, kapaklı, metal kutu Elini cebine soktu, bir sigara tabakası çıkardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
boya tabakası — is. Şablonların sulu kenar kapatıcısı ile kaplanması … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaymak tabakası — is. Bir toplumun seçkin ve zengin kesimi, kaymak takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantar tabakası — is., bit. b. Ağaçlarda hücrelerin çeperlerine mantar özü yığarak ve protoplazmasını yitirerek mantar oluşumuna yol açan, dış büyütken tabaka … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabaka — 1. is., İsp. tobacco Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sigara tabakası 2. is., jeol., Ar. ṭabaḳa 1) Katman Madenin üzerindeki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
korun — is., anat. Üst derinin en dış tabakası Korun tabakası deriyi koruyan bir oluşumdur. Birleşik Sözler korun dokusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantar — is., bit. b., Rum. 1) Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel bitkilerin genel adı (Fungi) Çayır mantarı. 2) Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ak madde — is., anat. Demet durumundaki sinir liflerinden oluşan beynin iç, omuriliğin dış tabakası … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt tabaka — is. 1) Tabakalardan altta bulunanı 2) mec. Halkın bilgisiz tabakası, avam … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmosfer — is., gök b., Fr. atmosphère 1) Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı 2) gök b. Hava yuvarı 3) mec. İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük