İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor.
- B. R. EyuboğluAspirin baş ağrımı azalttı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
azaltmak — tenzil, tenkis, taklil etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHMİZ — Azaltmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASRİD — Azaltmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kırpmak — azaltmak … Beypazari ağzindan sözcükler
tenkis etmek — azaltmak, eksiltmek Şu hâlde kadroları niye tenkis etmiyoruz? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gısmak — azaltmak, bir şeyi iktisatlı kullanmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kısmak — i, ar 1) Sesi azaltmak, alçaltmak Radyoyu biraz kısar mısın? 2) Gözü biraz kapamak Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı. N. Cumalı 3) Ezmek, büzmek, daraltmak Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşürmek — e 1) Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak 2) i Değerini, fiyatını indirmek 3) i Azaltmak 4) nsz Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak Çocuk, solucan düşürüyor. 5) i Iskat etmek Bakanlar kurulunu düşürmek. 6) Uğratmak Tehlikeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırmak — i, ar 1) Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak Taşları kırmak. Bardağı kırmak. 2) İri parçalara ayırmak 3) nsz Belirli bir biçimde katlamak Forma kırmak. 4) Öldürmek, yok olmasına neden olmak Bu yıl soğuk hayvanları kırdı. 5) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
