suspus

suspus
sf.
1) Susmuş, sinmiş

Başını öne eğip suspus oluşlarında böyle bir huyun tesirini keşfedebilmekteyim.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) zf. Susmuş, sinmiş bir biçimde
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • suspus olmak — susmak, sinmek, sesini hiç çıkarmamak Bir an üçü de suspus oldular, hiç kimse konuşmadı. T. Dursun K …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suspus — sus pús adj. m., pl. sus púşi; f. sg. sus púsă, pl. sus púse Trimis de siveco, 10.08.2004. Sursa: Dicţionar ortografic  SUSPÚ//S suspussă (suspusşi, suspusse) şi substantival (despre persoane) Care are o situaţie socială înaltă; care ocupă un… …   Dicționar Român

  • pusmak — nsz, ar 1) Sinmek 2) Bir şeyi kendine siper edip saklanmak 3) Ortalığı hafif sis kaplamak, pusarmak Yüce dağlar ne kararıp pusarsın. Karacaoğlan Birleşik Sözler suspus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • susmak — nsz, ar 1) Konuşmasını kesmek Son mısraları acele okuyarak susmuştu. H. F. Ozansoy 2) Konuşmaktan kaçınmak 3) Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak 4) mec. Etkisini göstermemek, tepki göstermemek Adaletin sustuğu yerde haksızlık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tartışmacı — is. Bir konu ile ilgili ayrı görüşleri savunan kimselerin her biri Kamburunu gittikçe daha çıkararak tartışmacıları suspus eder. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”