susturmak

susturmak
-i
1) Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak

Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum.

- F. R. Atay
2) Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam etmek

Bilgili adam, hepsini susturdu.

3) mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak

İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • ilzam etmek — susturmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çenesini kapatmak — susturmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzına gem vurmak — susturmak, söyletmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzına tıkmak — susturmak, konuşmasına engel olmak Aleyhinde kim ne söylerse hemen ağızlarına tıkarlardı. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haptetmek — i, der, esk., Ar. ḥabṭ + T. etmek Karşısındakini susturmak, cevap veremez durumunda bırakmak Bu sözüyle beni haptetti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öteden beriden — zf. Çeşitli yerlerden veya şeylerden, şundan bundan, şuradan buradan Öteden beriden susturmak isteyenler oldu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • susturma — is. Susturmak işi, ilzam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıpışlamak — i, hlk. Çocuğu uyutmak veya susturmak için arkasına yavaş yavaş vurmak, tapıklamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kemik atmak — hkr. (birinin önüne) susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lal etmek — konuşamaz duruma sokmak, susturmak Bazı ihtiyar âlimlerimizin lisana vukuflarına hayran oldum, mantıklarıyla bizi lal ettiler. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”