süratle

süratle
zf.
Çabucak

Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • HEZAZÎK — Süratle kat etmek, çok çabuk kesmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MA'C — Süratle gitmek, hızlı gitmek. * Yürürken dolaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NECAŞE — Süratle yürümek, hızlı yürümek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • birtakım — sf. Kimi, bazı Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cesurane — zf., Ar. cesūr + Far. āne Cesurca Süratle merdivenleri çıktı, cesurane idare heyeti odasına girdi. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • jet gibi — hızla, süratle Otomobil önümden jet gibi geçti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ATEŞ-HİRÂM — f. Süratle yürüyen, hızlı yürüyen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEFVAN — Yanılma, yanlışlık. * Süratle gitme, hızla gitme. * Ayak kayıp sürçme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEZÎC — Ahmak kimse. * Süratle yürüyen kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”