sürümek

sürümek
-i
1) Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
2) Hafif bir şeyi sürüklemek

Eteğini sürümek. Duvağını sürümek.

3) Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
4) Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek

Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü.

- Âşık Veysel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • ayak sürümek — 1) verilen bir işi ağırdan almak 2) gönderilen yere isteği ile gitmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağını (veya ayaklarını) sürümek — 1) verilen bir işi ağırdan almak 2) bir yerden uzaklaşmak üzere bulunmak 3) halk inanışına göre bir kimse gelirken ardından başkalarının da gelmesine yol açmak 4) ölmek üzere olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüme — is. Sürümek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saban sürmek — 1) toprağı sabanla kazıp altüst etmek 2) sp. güreşte, hasmı ayaklarından tutup yüzükoyun yerde sürümek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • demir taramak — gemi rüzgâr veya akıntı yüzünden çıpasını sürümek Demirlerini tarayan hurda harami gemileri karaya vuruyordu. F. F. Tülbentçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • it sürü para kazan — ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayıp değildir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”