- süzülmek
- nsz
1) Süzme işine konu olmak
Bal süzüldü.
2) AkmakGözlerimden yaşlar süzüldü.
3) Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemekKuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor.
- M. Ş. Esendal4) mec. Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemekBaktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
- Y. K. Beyatlı5) mec. İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmekBir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm.
- H. Taner6) mec. Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmakBu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu.
- P. Safa7) mec. Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümekBir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı.
- H. E. Adıvar8) mec. Yüzüne nazlı bir anlam vermek9) mec. Çok zayıflamakYedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.