- gözleri süzülmek
- göz kapakları hafifçe kapanmaya başlamak
İki elini bastonun gümüş topuzuna dayamış, gözleri saadetten süzülmüş, adamı dinliyordu.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İki elini bastonun gümüş topuzuna dayamış, gözleri saadetten süzülmüş, adamı dinliyordu.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
süzülmek — nsz 1) Süzme işine konu olmak Bal süzüldü. 2) Akmak Gözlerimden yaşlar süzüldü. 3) Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor. M. Ş. Esendal 4) mec. Sessizce ve görünür bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük