- şakrak
- sf., -ğı
1) Şen, neşeli (ses)
Şakrak bir kahkaha.
2) zf. Şen, neşeli, hayat dolu bir biçimdeYeni çıkan ayın ışığında şakrak ve kıvrak oynuyordu.
- H. E. AdıvarBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şakrak bir kahkaha.
Yeni çıkan ayın ışığında şakrak ve kıvrak oynuyordu.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şakrak kuşu — is., hay. b. İspinozgillerden, başı siyah, boynu kırmızı, ötücü bir kuş (Pyrrhula pyrrhula) … Çağatay Osmanlı Sözlük
şen şakrak — sf., ğı Çok neşeli, şakrak, şen şatır Hepsi şen şakrak, sesli sesli gülüşerek, haykırışarak denizden geliyorlar. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
Muro: Damn the Humanist Inside — Theatrical poster Directed by Zübeyr Şaşmaz Produced by Raci Şaşmaz … Wikipedia
Kemal Sunal — mit vollem Namen Ali Kemal Sunal (* 11. November 1944 in Doğanyol, Provinz Malatya; † 3. Juli 2000 Istanbul) war ein türkischer Volksschauspieler und Drehbuchautor. Inhaltsverzeichnis 1 Kindheit und Jugend 2 Karriere 3 … Deutsch Wikipedia
Kemal Sunal — Kemal abi seni hic unutmicayiz mekanı cennet olsun Kemal abi Kemal Sunal Données clés Nom de naissance Ali Kemal Sunal Surnom İnek Şaban (Şaban la vache) Naissance 11 novembre 1944 Istanbul, Turquie Nationalité … Wikipédia en Français
Özge Borak — (* 14. Februar 1982 in Istanbul) ist eine türkische Schauspielerin. Ihre Schauspielkarriere begann, als sie mit acht Jahren im Stadttheater eine Kinderrolle bekam. Ihr Vater, Selçuk Borak, ist Choreograf, und ihre Mutter, Buket Borak, ist… … Deutsch Wikipedia
devamlı — sf. 1) Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan 2) Okuluna düzenli bir biçimde devam eden Devamlı öğrenci. 3) zf. Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde Devamlı memnuniyetini bildiriyor, şen, şakrak görünmeye çabalıyordu. R. H. Karay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
melankolik — sf., ği, Fr. mélancolique 1) Kara sevdaya tutulmuş, kara sevdalı Tanzimat devrinin en lirik ve en melankolik simasını kaybettik. O. S. Orhon 2) mec. Hüzün veren, hüzün belirtisi olan Bu memleket musiki gibi hem melankolik hem şakrak bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şakraklık — is., ğı Şakrak olma durumu Genç kızlığın bütün şakraklığı dershaneyi kapladı, her kafadan bir ses çıkıyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük