şefaat

şefaat
is., -ti, Ar. şefāˁat
Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • ŞEFAAT — etmek. Af için vesile olmak. * Fık: Âhiret günü bir kısım günahkâr mü minlerin affedilmeleri ve itaatli mü minlerin de yüksek mertebelere ermeleri için Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm ve sâir büyük zâtların Allah Teâlâ dan (C.C.) niyaz ve… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • şefâat — (A.) [ ﺖﻋﺎﻔﺵ ] af için aracılık etme …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • şefaat etmek — birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için aracılık etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ŞEFAAT-I UZMÂ — (Bak: Makam ı Mahmud …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAKAM-I MAHMUD — (Şefaat ı Uzmâ) En yüksek şefaat makamı. Peygamberimizin (A.S.M.) kavuşacağı, Allah tarafından vaad edilen makam. $ Cenab ı Hak va dettiği halde, her ezan ve kametten sonra edilen mervî duada $ deniliyor; bütün ümmet o va di ifa etmek için dua… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞAFİ' — (Şefaat. den) Şefaat eden. Bir kimsenin suçunun bağışlanması için vasıtalık eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEŞFİ' — Şefaat etmek, affı için sebep olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • naat — is., esk., Ar. naˁt 1) Bir şeyin niteliklerini övme 2) ed. Hz. Muhammed in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şefaatçi — is. Birisi için şefaatte bulunan, şefaat eden kimse Gülsüm ün şefaatçileri günden güne çoğalıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şefî' — (A.) [ ﻊﻴﻔﺵ ] şefaatçi, şefaat eden …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”