Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şikâyet — (A.) [ ﺖیﺎﮑﺵ ] sızlanma, şikayet … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
şikâyet etmek — 1) sızlanmak Bir dakika önce oğlundan şikâyet ederken şimdi döndü, methetmeye başladı. M. Ş. Esendal 2) birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı daha üst makamdakine bildirmek Belli bir şey, Behram edepsizi şikâyet etmiş olmalıydı. K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
şikâyet getirmek — sızlanmak, yakınmak Hüsmen de yorgunluğundan şikâyet getirmiyor, hak uğruna çalışmak ona yol mihnetlerini unutturuyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
SİKAYET — Birine içecek su verme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİKAYET — Sızlanma, sızıltı. * Haksız olan, haksız iş yapan bir kimseyi üst makama bildirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
matyar — şikayet … Çağatay Osmanlı Sözlük
govu — şikayet … Beypazari ağzindan sözcükler
şikat — şikayet … Beypazari ağzindan sözcükler
HÂME-İ ŞEKVÂ — şikâyet kalemi. şikâyet yazan kalem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞTEKÂ — şikâyet olunan, kendisinden şikâyet edilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
