şikâyetçi

şikâyetçi
is.
Sızlanan, sızıltısı olan, yakınan, şikâyet eden kimse

Üzgündü hatta dertliydi ve buna sebep onlarmış gibi şikâyetçi bir edası vardı.

- T. Buğra

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • of bile dememek — şikâyetçi olmamak, şikâyet etmemek Yusuf gözlerine mil çekilirken of bile demedi. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kamu davası — is., huk. Kamu adına savcının açtığı dava, amme davası Polis şikâyetçi olunca savcı otomatik olarak harekete geçer, kamu davası açılır. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mızıldanma — is. Mızıldama, şikâyetçi bir sesle konuşma, sızıldanma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mızıldanmak — den Şikâyetçi bir sesle konuşmak, sızıldanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müşteki — sf., esk., Ar. muştekī Yakınan, sızlanan, şikâyetçi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller müşteki olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • otomatik — sf., ği, Fr. automatique 1) Mekanik yollarla hareket ettirilen veya kendi kendini yöneten (alet) Otomatik tabanca. 2) İrade dışında yapılan (davranış) 3) zf. Kendiliğinden Polis şikâyetçi olunca savcı otomatik olarak harekete geçer, kamu davası… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şikâyetçilik — is., ği Şikâyetçi olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müşteki olmak — yakınmak, şikâyetçi olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoşnut olmak (veya kalmak) — memnun olmak, yakınmamak, şikâyetçi olmamak Benimle konuştuklarından hoşnut kalmış gibi görünerek gittiler. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dâmengîr — (F.) [ ﺮﻴﮔ ﻦﻡاد ] 1. davacı, şikayetçi. 2. eteğe sarılan …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”