- şuuraltı
- is., ruh b.
Bilinçaltı
Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilinçaltı — is., ruh b. Bilinç dışı olmakla birlikte, dilendiğinde kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi, şuuraltı, tahteşşuur Bilinçaltı bir baskı belki de ilk kez su üstüne çıkıyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhit — is., Ar. muḥīṭ 1) Çevre, yöre, etraf 2) mec. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şuur — is., ruh b., Ar. şuˁūr Bilinç Birleşik Sözler şuuraltı tahteşşuur … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepilmek — nsz 1) Tepme işi yapılmak Dış tarafımdan bitkin, hevessizim ama geriye tepilmiş arzular yüzünden şuuraltı benliğim isyan hâlinde. R. H. Karay 2) Geri çevrilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevk etmek — 1) göndermek, götürmek Bayanı emekliye sevk ederek kendisinin evleneceğini söyledi. R. N. Güntekin 2) mec. sürüklemek, itmek Burada başka bir olay anlatacağım ki bu, Türk ü şuuraltı bir kuvvetle İstiklal Savaşı na sevk eden amillerin biridir. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALTBİLİNÇ — (Bak: Şuuraltı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİLİNÇALTI — t. Psk: Şuur altı. Geçmişte yaşadığımız ve etkisi altında kaldığımız hâdiselerden şimdi hatırlayamadıklarımız, şu anda da varlığımızda meydana gelen hadiselerden bilgisine sahip olmadıklarımızın hepsi. İnsan şuurlu hareket ettiği gibi şuuraltı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KOMPLEKS — Fr. Bir anda kavranamıyacak şekilde çeşitli sebeblerden, unsurlardan meydana gelmiş. * Basit olmayan. Mürekkep. * İnsanların davranışlarına, ruh hâllerine yön veren birbirine bağlı şuuraltı hayallerinin bütün … Yeni Lügat Türkçe Sözlük