- şüphe
- is., Ar. şubhe
1) Kuşku
Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum.
- S. F. Abasıyanık2) KuruntuBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şüphe kurdu — is. İnsanı çok tedirgin eden kuşku Yüreğime öyle bir şüphe kurdu girdi ki … Çağatay Osmanlı Sözlük
şüphe etmek — kuşkulanmak Bu sözünde samimi olduğuna hiç şüphe etmem. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
şüphe yok — başka türlü olamaz Evinde yalnız olduğu ve hiç şüphe yok, birçok işi olduğu hâlde saatlerce benim için o pencerenin önünde duruyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
şüphe bırakmamak — kuşkuya sebep olan bütün ihtimalleri ortadan kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuşku uyanmak — şüphe uyanmak Fakat bu mektubun yazısı önceki gün gelen zarf üzerindeki yazıya çok benzediği için genç adamın yüreğinde bir kuşku uyanıyor... Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şüpheye kapılmak — şüphe duymak Eski bir bakan Ankara nın bir köşesinde bir apartman mı yaptırmış, İsmet Paşa derhâl bir haksız iktisap şüphesine kapılıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
erki — şüphe ve sorgu bildlren edat I, 129 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
FÎHİ NAZAR(UN) — Şüphe edilen bir mes ele hakkında söylenir. Ona bir bakmak, tetkik etmek lâzımdır demektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHSEBE — şüphe etme, şüphelenme, sanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
YAKÎNÎ — Şüphe edilmeyecek ilmî halde, hiç şeksiz bilinmeğe dair … Yeni Lügat Türkçe Sözlük