- şüphe yok
- başka türlü olamaz
Evinde yalnız olduğu ve hiç şüphe yok, birçok işi olduğu hâlde saatlerce benim için o pencerenin önünde duruyor.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Evinde yalnız olduğu ve hiç şüphe yok, birçok işi olduğu hâlde saatlerce benim için o pencerenin önünde duruyor.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şüphe — is., Ar. şubhe 1) Kuşku Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum. S. F. Abasıyanık 2) Kuruntu Birleşik Sözler şüphe kurdu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şüphe bırakmamak şüphe etmek şüphe yok şüpheye düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Vocative case — For the assembly programming concept, see Addressing mode. The vocative case (abbreviated voc) is the case used for a noun identifying the person (animal, object, etc.) being addressed and/or occasionally the determiners of that noun. A vocative… … Wikipedia
âlem — is., gök b., Ar. ˁālem 1) Evren 2) Dünya, cihan İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. Y. K. Beyatlı 3) Aynı konu ile ilgili kimseler 4) Bu kimselerin uğraşlarının bütünü Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
çoğaltmak — i 1) Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı. P. Safa 2) Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçüsüz — sf. 1) Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan 2) zf. Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz Ölçüsüz konuşmak. 3) mec. Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı. P … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölü — sf. 1) Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok. M. Ş. Esendal 2) is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta 3) is. Hayvan leşi Bir tavuk ölüsü. 4) mec. Güçsüz Ölü kandil. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşıtmak — i, e Taşıma işini yaptırmak Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok, diye düşünüyordum. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
LÂŞEK — Şek ve şüphe yok. Şüphesiz. Elbette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜCAHİD — Cihad eden. Çalışan. Din için çalışan. Düşmanlara karşı koyan. Çarpışan. * Fık: Allah (C.C.) yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nefakadan, silâh ve saireden mahrum olan gazi demektir. Âyet meâli: Bizim uğrumuzda mücahede… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂYÂ — (Şüphe ve tereddüt bildiren edât; hayret ve taaccüb, soru ile beraber ümid ifâde eder) Acabâ. Âyâ, nasıl oluyor. Hayret, sen bu işi nasıl olur da yaparsın?.. der gibi.(Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız! Âyâ, Avrupa nın size… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük