tabiat

tabiat
is., Ar. ṭabīˁat
1) Doğa

İnsan zekâsı, tabiatın içinde değil, tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir.

- A. Haşim
2) Doğal özellik

Arazinin tabiatı.

3) Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni

Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan.

- A. İlhan
4) İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu
5) Huy, karakter
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • TABİAT — (Tabia) Yaratılış, huy, karakter. * Âlem ve içindekiler. Şeriat ı fıtriyye. Hadiselerin ve varlıkların bağlı olduğu kanunlar. Allah, tabiatı yarattığı ve varlıkların nasıl hareket edeceğini kanunlariyle ve emirleriyle tayin ettiği halde Allah ı… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tabiat — (A.) [ ﺖﻌﻴﺒﻃ ] 1. doğa. 2. huy, yaratılış …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • SERDÎ-İ TABİAT — Tabiat ve huy sertliği …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tabiat bilgisi — is. 1) Okullarda doğa ile ilgili bilgileri içine alan dersin adı 2) Bu dersin konularını içeren kitap …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tabiat bilimleri — is., ç. Doğa bilimleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TABİAT-I MA'SİYET — f. İsyan etmek, günah işlemek ahlâkında ve huyunda olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REVAN-I TABİAT — Âlemin canlılığı, akıcılığı, hareketli oluşu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KİYAN — Tabiat …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • CİRİYYA — Tabiat, mizac, fıtrat, yaradılış. * Huy, haslet.Adet, alışkanlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DARİBE — Tabiat. * Kılıçla vurulmuş. * Eğrilmiş yün …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”