- tabiiyet
- is., -ti, esk., Ar. tābiˁiyyet
1) Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık2) Uyruk
Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bağım — is. Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlılık — is., ğı Bağımlı olma durumu, tabiiyet Bağımlılık bir süre mutlu eder, sonra alışkanlık olur, sonra baskıya dönüşür. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
milliyet — is., Ar. milliyyet 1) Millete özgü olma veya millî olma durumu, ulusallık Milliyet davası. 2) Bağlı bulunan millet, tabiiyet Bu adamın milliyeti nedir? Birleşik Sözler milliyetsever … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyrukluk — is., ğu Bir kimsenin bir devlete uyruk olma durumu, tabiiyet Bu adamın uyrukluğu anlaşılamadı … Çağatay Osmanlı Sözlük