- tahakkuk
- is., Ar. taḥaḳḳuḳ
Gerçekleşme, yerine gelmeAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tahakkuk — (A.) [ ﻖﻘﺤﺕ ] gerçekleşme. ♦ tahakkuk etmek gerçekleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tahakkuk etmek — gerçekleşmek Resmen bir şey tahakkuk etmediyse de köylüler, fikirlerinde sabit kaldılar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHAKKUK — Bir şeyin doğruluğunun meydana çıkması. Gerçekleşmek. Delil ile isbat edilmek. Sabit ve hakikat olduğu aşikâr olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHAKKÜK — Kaşınmak. Ovunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tahakkuk ettirmek — kurum, kuruluş veya kişilerin herhangi bir konuda ödemesi gereken miktarı belirlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEHAKKIK — Tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gerçekleşme — is. Gerçekleşmek işi, tahakkuk Kurduğu hülyalar yavaş yavaş gerçekleşmeye yüz tutuyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçekleşmek — nsz Gerçek olmak, gerçek durumuna gelmek, meydana gelmek, tahakkuk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vergi dilimi — is. Verginin tahakkuk ettirileceği ücret karşılığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HARAC-I MUVAZZAF — Tar: Arazi üzerine her dönüm başına senevi maktuan muayyen bir miktar meblağ olarak alınacak bir vergidir. Buna harac ı vazife adı da verilir. Bu vergi, zimmete taalluk eder ve araziden yalnız bilfi l intifa edilmekle değil, intifaa temekkün ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük