- gerçekleşme
- is.
Gerçekleşmek işi, tahakkuk
Kurduğu hülyalar yavaş yavaş gerçekleşmeye yüz tutuyordu.
- O. C. Kaygılı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kurduğu hülyalar yavaş yavaş gerçekleşmeye yüz tutuyordu.
- O. C. KaygılıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bölücü — sf. 1) Bölme işini yapan, bölen 2) mec. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ham — sf., Far. ḫām 1) Yenecek kadar olgun olmayan (meyve) Ham elma. 2) İşlenmemiş (madde) Ham petrol. 3) İdmansız Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim. 4) mec. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan Ham hayal. Ham teklif. 5) mec. Kaba, toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
imkânsız — sf. İmkânı olmayan, olma veya gerçekleşme durumu bulunmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olabilir — sf. Gerçekleşme imkânı bulunan, olur, mümkün, kabil Olabilir her yola başvurdum … Çağatay Osmanlı Sözlük
olacak — sf., ğı 1) Olması, yapılması uygun olan Bu olacak iş mi? 2) is. Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey Olmuşa değil, olacağa bak! 3) is. Olmasının önüne geçilemeyen durum İş olacağına varır. Birleşik Sözler oldu olacak Atasözü, Deyim ve Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
sübut — is., esk., Ar. ṣubūt Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sübut bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahakkuk — is., Ar. taḥaḳḳuḳ Gerçekleşme, yerine gelme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahakkuk ettirmek tahakkuk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehlike — is., Ar. tehluke 1) Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara Tehlike gittikçe büyüyor, güçlük artıyordu. R. H. Karay 2) Gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum Ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
husûl — (A.) [ لﻮﺼﺧ ] ortaya çıkma, gerçekleşme, var olma. ♦ husûle getirmek meydana getirmek, gerçekleştirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü