- tahayyül
- is., Ar. taḫayyul
Hayalde canlandırma, sembolleştirme
Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri...
- Y. K. BeyatlıAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri...
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tahayyül — (A.) [ ﻞﻴﺨﺕ ] hayal etme. ♦ tahayyül etmek hayal etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tahayyül etmek — hayal etmek Başka ufuklar, başka hayaller tahayyül ediyorum, yeni bir dünyaya doğmuş gibi! Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHAYYÜL — (C.: Tahayyülât) Hayale getirmek. Hayalde canlandırmak. Fikir kurmak. (Bak: Dima … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAYYEL — Tahayyül edilmiş. Hayâl olarak düşünülmüş. Zihinde tasarlanmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAYYİL — Tahayyül eden. Hayal kuran. Zihinde olmayacak şeyleri düşünen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHAYYÜLÂT — (Tahayyül. C.) Tahayyüller, hayale dalmalar, hayalde canlandırmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
abus — sf., esk., Ar. ˁabūs 1) Somurtkan (kimse) 2) Çatık, asık (yüz) Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. Ö. Seyfettin 3) Garip, acayip Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus… … Çağatay Osmanlı Sözlük
imgeleme — is. İmgelemek işi, tahayyül … Çağatay Osmanlı Sözlük
imgelemek — i Bir şeyin imgesini zihinde canlandırmak, tahayyül etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahsuldar — sf., esk., Ar. maḥṣūl + Far. dār Verimli İstediğiniz kadar cennet köyler, sevişen insanlar, mahsuldar topraklar tahayyül edebiliriz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük