tamamıyla

tamamıyla
zf.
Tam olarak, büsbütün, külliyen

Hiddetim tamamıyla geçtiği için bu kıymetli yadigâra acımaya başlamıştım.

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • tamâmıyla — (A. T.) tümüyle, tamamen …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • Bİ-HAKKINÌ — Tamamıyla, hakkıyla …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KATIBETEN — Tamamıyla, bütünüyle, cümleten, hepsi. * Hiçbir zaman, asl …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MİSK İLE ANBER — Tamamıyla isteğe uygun. (Misk ü anber de denir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NESYEN MENSİYYEN — Tamamıyla unutulmuş, tamamen hatırdan çıkmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • asal gazlar — is., ç., kim. Atomlarının dış elektron halkaları tamamıyla veya geçici olarak elektrona doymuş olan helyum, neon, argon, kripton, ksenon gazları, soy gazlar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beledi — sf., esk., Ar. beledī 1) Şehirle ilgili Millî hükûmet arzu eder ki tamamıyla sınai bir şehir olsun; bu beledi bir fikir olamaz, millî bir fikirdir. Y. K. Beyatlı 2) Yerleşik Beledi hastalık. 3) is. Bir tür pamuklu, kalın kumaş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğmak — 1. is., ğı Boğum yeri 2. i, ar 1) Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak 3) Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büsbütün — zf. İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bütün bütün — zf. Büsbütün, tamamıyla Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”