- taraflı
- sf.
1) Yanı ve yönü olan2) Herhangi bir yöreden olan3) is. YandaşBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çok taraflı — sf. Çok yönlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek taraflı — sf., mec. 1) Bir yanı, tarafı olan 2) Tek bakış açısı olan, tek yanlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
o taraflı olmamak — konuyla ilgisi yokmuş gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek taraflı irade beyanı — hukuki bir ilişkide taraflardan birinin, o ilişki bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya yetecek şekilde iradesini açıklaması … Hukuk Sözlüğü
cepheli — sf. Yönlü, taraflı Tek cepheli edebiyatlara aldanmak istemiyorum. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapraz — sf., Far. çep + rāst 1) Eğik olarak birbiriyle kesişen 2) İki taraflı, karşılıklı Çapraz ateş. 3) zf. Eğik bir biçimde Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı. S. Kocagöz 4) is. Bir tür olta iğnesi 5) is., hlk. Kopça, düğme 6) is., sp. Güreşte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki yüzlü — sf. 1) İki tarafı olan İki yüzlü kumaş. 2) İki taraflı kullanılan … Çağatay Osmanlı Sözlük
inhisarcı — is. Tekelci Bu büyüklü küçüklü insanların birbirlerine düşkünlüğü, tek taraflı, inhisarcı bir sevgi ve alaka değildi. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük