tariz

tariz
is., esk., Ar. taˁrīż
Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • TARİZ — Cansız, kuru nesne. * Meyyit, öl …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tariz etmek — sataşmak, dokundurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokundurmak — i, e 1) Dokunmasını sağlamak Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar. M. Ş. Esendal 2) mec. Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taşlama — is. 1) Taşlamak işi 2) Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama 3) ed. Alaylı halk şiiri 4) Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz 5) mec. Hakaret Paris teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dəsgah — is. <fars.> 1. Cah calal, həşəmət, dəbdəbə, təntənə, büsat, böyük şənlik. Varlı yoxsullaşanda əlli il dəsgahını pozmaz. (Ata. sözü). Bəli, qoşun atdandı, böyük cəlal, dəsgahınan bular düşdülər yola. (Nağıl). // Bəzən kinayə, istehza ilə.… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”