tartışmak — tartışmak, taıtmada yardım etmek; germekte yardım etmek; birblrinl cezbetmekte ve çekmekte ve kurmakta yardımetmek; sızlamak, I, 230; I I, 205; II I, 255 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
münakaşa etmek — tartışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
görüşme yapmak — tartışmak, müzakere etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
aytışmak — nsz 1) Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek 2) ed. Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cedelleşmek — le, hlk. 1) Tartışmak, münakaşa etmek, cebelleşmek 2) Uğraşmak, çabalamak, cebelleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikirleşmek — i Bir konuyu fikir açısından tartışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
konsey — is., Fr. conseil 1) Yönetim görevi yüklenmiş kimselerden oluşan topluluk 2) Bazı sorunları görüşüp tartışmak için toplanan meclis Millî Güvenlik Konseyi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşu — is. Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturum — is. 1) Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım. H. Taner 2) huk. Yasama meclislerinin birleşimlerinden her… … Çağatay Osmanlı Sözlük