tartmak — tartmak; cezbetmek; çekmek, uzatmak, germek; getirmek, almak, ç ıkarmak, III, 426 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tartmak — taşımak … Beypazari ağzindan sözcükler
tarçın tartmak — dar içün tartmak, ah çekmek, inlemek, nale eylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartma tartmak — baş örtüsü takmak Bayanlar sırtlarına toza, yağa dayanır birer takım giydiler, başlarına da birer tartma tarttılar, ... fabrikaya gittiler. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözü tartmak — ölçülü konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini tartmak — ne durumda olduğunu öğrenmek için kendini yoklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüyle (veya gözleriyle) tartmak — kim ve ne olduğunu anlamak için dikkatle bakmak Beni gözleriyle tartarak önümden geçti, sonra geri döndü geldi, oturmakta olduğun tahta sıranın ucuna ilişti. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön tartmak — ah çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEVZİN — Tartmak. Ölçülü hâle koymak. * Zihinde düşünüp kararlı hâle koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tartma — 1. is. Baş örtüsü, yemeni Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tartma tartmak 2. is. 1) Tartmak işi 2) sp. Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme … Çağatay Osmanlı Sözlük