- tas tarak
- is., -ğı
Ufak tefek eşyaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tarak — is., ğı 1) Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı. R. H. Karay 2) Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tas — is., Ar. ṭās 1) Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap 2) sf. Bu kabın alacağı miktarda olan İki tas pirinç. 3) Başa giyilen metal koruyucu Tulumbacılar yangınlarda başlarına kalaylı taslar giyerler. S. Birsel Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
ezilmek — nsz 1) Ezme işine konu olmak Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü. Halk türküsü 2) Açlık sıkıntısı duymak İçim eziliyor, bir bardak süt içeyim. Birleşik Sözler ezile büzüle Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ezilip… … Çağatay Osmanlı Sözlük