taşınabilir

taşınabilir
sf., huk.
Taşınır

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kafes — is., Ar. ḳafes 1) Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme Kuş kafesi. 2) Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış taşınabilir bölme Aslan kafesi. 3) Çapraz çubuklarla ve aralıklı olarak yapılmış,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağaç mobilya — is. Oturma, yemek yeme, çalışma, yatma vb. işlerin yapılmasında kolaylık ve rahatlık sağlayan, parçalarının büyük çoğunluğu masif, lifli, yongalı ve tabakalı ağaç malzemeden yapılan, taşınabilir veya sabit olarak kullanılan eşya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akordiyon — is., müz., Fr. accordéon 1) Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika 2) Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma Her adım atışında koyu lacivert… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alev makinesi — is., ask. Düşman üzerine alevli sıvılar püskürten taşınabilir alet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkebüz — is., esk., Fr. arquebuse XV. yüzyılda Fransa da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boyacı sandığı — is. Ayakkabı boyacılarının boya, fırça, cila vb. gereçlerini koydukları ve müşterinin ayağını basıp ayakkabısını boyattığı, omza asılarak taşınabilir bir çeşit küçük sandık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çadır — is., Far. çāder 1) Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dizüstü — is. Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak. R. Erduran Birleşik Sözler dizüstü bilgisayar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eşya — is., ç., Ar. eşyāˀ Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar. B. Felek Birleşik Sözler beyaz eşya ev eşyası sandık eşyası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etajer — is., Fr. étagère Raflı, kapaksız ve taşınabilir dolap Nuran, etajerin orta rafından büyük bir kartpostal albümü aldı. M. Yesari …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”