- tazammun
- is., esk., Ar. tażammun
1) Kapsama, içine alma, içerme2) man. İçlemAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tazammun — (A.) [ ﻦﻤﻀﺕ ] 1. içinde bulundurma. 2. kefil olma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAZAMMUN — İhtiva etmek. İçine almak. İçinde başka şeyleri havi olmak. Muhit olmak. * Tazmini kabul etmek. Kefil olmak. * Man: Lâfzın, mevzuu olduğu mânanın cüz üne delâlet etmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tazammun etmek — içermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazammun etmek — 1. içinde bulundurmak. 2. kefil olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tazammun etmek — öngörmek; sonucu doğurmak; içine almak; kapsamak … Hukuk Sözlüğü
İCAZ-I MAKBUL — Tazammun ve hazf ile olan icaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
içerme — is. İçermek işi, tazammun, ihtiva … Çağatay Osmanlı Sözlük
içermek — i 1) İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek Yarım Adam adlı romanı ise kültür yoğunluğu içeren değerli bir denemedir. H. Taner 2) fel. Bir şey, başka bir şeyin varlığını gerektirmek, biri ötekini ister istemez düşündürmek, tazammun etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içlem — is., man. 1) Bir kavramın çağrıştırdığı kapsama giren niteliklerin veya taşıdığı özelliklerin bütünü, tazammun Kuş sözcüğü bize canlı, havada uçan ve öten bir varlık anlatır; şu hâlde canlılık, uçuculuk ve ötücülük kuş kavramının içlemine giren… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EMR-İ TEKVİNÎ — Yaradılışa ait İlâhi kanun ve nizam. Tekvine dair işler, hâdiseler, maddeler. Fıtri kanunlar ve Âdetullahın tazammun ettiği emirler. (Meselâ ilmin i tâsı, mânen ameli emrediyor. Zekânın i tası ilmi emrediyor. İstidadın bulunması zekâyı, aklın… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük