- tazallüm
- is., esk., Ar. taẓallum
Sızlanma, yanıp yıkılma, ağlaşma, yakınma
Bu mektup ... manasız edebiyatlar ve tazallümlerden sonra şu satırlarla bitiyordu.
- R. N. GüntekinAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu mektup ... manasız edebiyatlar ve tazallümlerden sonra şu satırlarla bitiyordu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tazallüm — (A.) [ ﻢﻠﻈﺕ ] sızlanma, yakınma. ♦ tazallüm etmek sızlanmak, yakınmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAZALLÜM — Bir haksızlıktan sızlanmak. Şikâyet etmek. * Birinin hakkını veya malını gasbetmek. * Mazlum olmak. * Zulmü kendi nefsine isnad etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tazallüm etmek — sızlanmak, yakınmak, yanıp yakılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAZALLÜM-İ HÂL — Kendine yapılan bir hâlden, hareketten dolayı sızlanmak. Hâlinden şikâyet etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAZALLÜMÂT — (Tazallüm. C.) Yanıp yakılmalar, sızlanmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sızlanma — is. Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallum Sonra karısının, para yetiştiremiyorum diye sızlanmasını hatırladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızlanmak — nsz Kendine yapılan bir haksızlığı, kendisini tedirgin eden bir durumu, çare bulması veya sadece sıkıntısına ortak olması için karşısındakine anlatmak, yakınmak, şikâyet etmek, şekva etmek, tazallum etmek Geldiği saatten beri bana biraz kuru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUTAZALLİMÎN — (Mutazallim. C.) (Zulm. den) Sızlananlar. Kendilerine yapılan haksızlık ve zulümden dolayı şikâyet edenler. Tazallüm edenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZALLÜM — Birisinin zulmünden şikâyet etme. (Bak: Tazallüm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük