tecavüz etmek — 1) saldırmak, hücum etmek Bu adam, canımı sıkacak bazı şeyler söyledi; sonra eliyle tecavüz etti. R. N. Güntekin 2) başkasının hakkına el uzatmak 3) namusa sataşmak Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar. A. Gündüz 4) aşmak, geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecâvüz — (A.) [ زوﺎﺠﺕ ] 1. haddini aşma, sınırı geçme. 2. sarkıntılık etme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TECAVÜZ — Haddini aşma. Söz veya hareketle ileri gitme. * Aleyhine hareket etme. * Zorlama. * Geçme. * Sataşma, saldırma, sarkıntılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tecâvüz etmek — 1. sınırı geçmek, başkasının haklarını hiçe saymak. 2. ırza geçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TECAVÜZÂT — (Tecavüz. C.) Tecavüzler. Sataşmalar. Haddi aşmalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FISK — Haddini tecavüz. Günah. Haktan ayrılmak. * Fık: Allah ın emirlerini terk ve O na isyan etmek ve doğru yoldan sapıp çıkmak. Böyle olanlara şeriat dilinde fâsık denir.(Fısk; haktan udul, ayrılmak; hadden tecavüz, hayat ı ebediyeden çıkıp… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTECAVİZÂNE — f. Tecavüz eder şekilde. Tecavüz edene yakışır halde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
milletçe — zf. Millet tarafından, millete göre, millet olarak Türk ata yurduna ve Türk ün istiklaline tecavüz edenler kimler olursa olsun, onlara bütün milletçe mukabele ve onlarla mücadele eylemek icap ediyordu. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
saldırı — is. Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz Birleşik Sözler intihar saldırısı sözlü saldırı yarma saldırısı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecavüzkâr — sf., esk., Ar. tecāvuz + Far. kār Saldırgan, saldırıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük