- teessür
- is., esk., Ar. teˀeṣṣur
1) Üzülme, üzüntü
Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) DuygulanımAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teessür göstermek — üzüntüsünü açığa vurmak Artık gözümün önünde ölse teessür göstermek istemiyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
teessür — (A.) [ ﺮﺛﺄﺕ ] 1. üzülme, üzüntü. 2. etkilenme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEESSÜR — Kederli ve üzüntülü olarak içlenmek. Üzülmek. * Te sir altında kalmak. * Kederlenmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İZHAR-I TEESSÜR — Teessür gösterme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
teessür etmek — üzülmek, acımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEESSÜR-BAHŞ — f. Hüzün veren, keder veren, tasaya düşüren … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EŞK-İ TEESSÜR — Teessürden dolayı akan gözyaşı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SERİ-ÜT TEESSÜR — Çabuk müteessir olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
üzülme — is. Üzüntü duyma, teessür … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzüntü — is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller üzüntü vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük