- tekâsüf
- is., esk., Ar. tekāṣuf
1) Bir araya gelme, toplanma, sıkışma2) Yoğun duruma gelme, yoğunlaşmaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tekâsüf — (A.) [ ﻒﺛﺎﮑﺕ ] 1. yoğunlaşma. 2. koyulaşma. ♦ tekâsüf etmek yoğunlaşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tekâsüf etmek — 1) toplanmak 2) yoğunlaşmak Öyle zamanları oluyor ki ateşi gözlerinde tekâsüf eden bir neşe volkanı kesiliyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKÂSÜF — Kesifleşme. Yoğunlaşma. Sıklaşma. * Bir noktada toplanma. * Birbirinden ayrılan kimyevi maddelerin tekrar toplanarak birleşmeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
derişmek — nsz 1) Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek 2) kim. Bir sıvı, içindeki su veya sıvı miktarı azalarak koyulaşmak, tekâsüf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğunlaşmak — nsz 1) Yoğun duruma gelmek, tekâsüf etmek, konsantre olmak Atlar benekli bir yıldız alacasında, şehit cesetlerinden yoğunlaşmış bir kokuyu, kalın bir sis gibi dağıta dağıta ilerliyorlardı. A. İlhan 2) mec. Bütün dikkatini bir konu üzerinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEKÂSİF — (Kesafet. den) Sıklaşmış, koyulaşmış, yoğunlaşmış. Sıklaşan, yoğunlaşan, koyulaşan, tekâsüf eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞEKKÜLÂT-I ARZİYE — Dünyanın ilk yaratılışı.( $Ey Arkadaş! Bu âyet, arzın semadan evvel yaratılmış olduğuna delâlet eder ve $ $ âyeti de semavatın arzdan evvel halkedildiğine dâlldir. Ve $ âyeti ise ikisinin bir maddeden beraber halkedilmiş ve sonra birbirinden… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük