billurlaşmak — nsz 1) Billur durumuna gelmek, billur durumunda yoğunlaşmak, kristalleşmek 2) mec. Belirgin duruma gelmek, netlik kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaynamak — nsz 1) Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak Su, 100 °C de kaynar. 2) Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutuplaşmak — nsz Bir toplulukta düşünce, görüş, sosyal ve siyasal konum ve tavır olarak iki karşıt grupta yoğunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
terlemek — nsz 1) Ter çıkarmak, ter dökmek 2) İçindeki suyu ter biçiminde sızdırmak Testi terliyor. 3) Bir şeyin üzerinde buhar olarak yoğunlaşmak Camlar terledi. 4) mec. Bir iş yaparken yorulmak veya o işi çok emek harcayarak güçlükle başarmak Bir saat… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğunlaşma — is. 1) Yoğunlaşmak işi, konsantrasyon 2) fiz. Buharın sıvı veya katı duruma geçmesi, konsantrasyon 3) kim. Birden çok molekülün genellikle su yitirerek bir tek moleküle dönüşmesi olayı, derişme, konsantrasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
zumlamak — i, e 1) Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak 2) mec. Bir konunun belirli bir noktasına yoğunlaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâsüf etmek — 1) toplanmak 2) yoğunlaşmak Öyle zamanları oluyor ki ateşi gözlerinde tekâsüf eden bir neşe volkanı kesiliyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâsüf — (A.) [ ﻒﺛﺎﮑﺕ ] 1. yoğunlaşma. 2. koyulaşma. ♦ tekâsüf etmek yoğunlaşmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü