- teklifsizce
- zf.
Teklifsiz bir biçimde, içten olarak
Vaktiyle teklifsizce dertleşirdik.
- A. İlhan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vaktiyle teklifsizce dertleşirdik.
- A. İlhanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ahbapça — zf. Dostça, içten, teklifsizce Hele bir tüccar ve komisyoncu ahbapça bir şey söylerse mahkeme kararı kadar hükmü olur. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
emmioğlu — is. Dost, arkadaş, teklifsizce davranılabilen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
laubali — sf., Ar. lāˀubālī 1) Saygısız, çekinmesi olmayan O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. S. Ayverdi 2) Senli benli, teklifsiz Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) zf. Aşırı samimi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
laubali olmak — aşırı samimi veya teklifsizce davranmak Bütün işkencelerime eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
abayı sermek — 1) (bir yere) istenilmediği hâlde teklifsizce yerleşmek 2) (bir yere) uzun süre yerleşip kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük