- teminat
- is., Ar. teˀmīnāt
Garanti, güvence
Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için...
- A. GündüzBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için...
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teminat vermek — güvence vermek Senin verdiğin teminat hep boşa gitti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
temînât — (A.) [ تﺎﻨﻴﻡﺄﺕ ] güvence parası … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
teminat — Belli bir hukuksal durumu (genellikle borcun ödenmesini) sağlamak için verilen garanti … Hukuk Sözlüğü
teminat akçesi — is., tic. Artırma ve eksiltmeye girenlerden garanti karşılığı alınan para … Çağatay Osmanlı Sözlük
teminat mektubu — is., tic. Bir kimsenin belirli bir işi yapabileceğine ilişkin, bankalarca verilen para güvencesini içeren belge … Çağatay Osmanlı Sözlük
teminat senedi — is., tic. Ticari kuruluşların kullanabilecekleri krediye karşılık olarak bankalarda bulundurdukları müşteri çeki ve senetleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
teminat akçesi — bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünde bulunduğu para … Hukuk Sözlüğü
geçici teminat — is., tic. İhalelere katılanların yatırmak zorunda olduğu teminat … Çağatay Osmanlı Sözlük
kati teminat — is., tic. İhaleyi kazanan firmadan istenen teminat … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakdî teminat — is., ekon. 1) Borcun ödeneceğine dair, alacaklıya parayla sağlanan güvence 2) Kredi kullanılması durumunda güvence olarak gösterilen nakit değer … Çağatay Osmanlı Sözlük