- tenezzüh
- is., esk., Ar. tenezzuh
Gezinti
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tenezzüh — (A.) [ ﻩﺰﻨﺕ ] gezinti. ♦ tenezzüh etmek gezinti yapmak, gezinmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TENEZZÜH-Ü ZÂTÎ — Zata mahsus tenezzüh. Yani zatının bütün noksan sıfatlardan, kusurlardan temiz ve uzak oluşu.(Zât ı Vâcib ül Vücud un vücub u vücuduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğna i zâtîsine ve gınâ i mutlakına muvafık bir surette ve kemâl i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENEZZÜH — Uzaklaşmak. * Gezinti. Bağ ve bahçe gibi yerlere gam ve kederi izale için çıkmak. * Kusur, pislik ve ayıptan uzak olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BERÂY-I TENEZZÜH — Tenezzüh için, gezinti için … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENEZZİH — Tenezzüh eden, gezip eğlenen. * Tenezzüh edip düşünen. * Nezih, temiz olan. (Sath ı âlemde kurulan şu sergi i İlâhîde teşhir edilen tezyinata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin azametine bir müşahid, bir mütenezzih … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENEZZİHÂT — (Mütenezzih. C.) Gezintiye, tenezzüh etmeğe çıkanlar. * Tenezzüh edip düşünenler. * Temize çıkanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gezinti — is. 1) Uzak olmayan bir yere yapılan gezi, tenezzüh O civarın bütün ahalisi oralara yayılarak akşamları gezinti yapmaktadırlar. A. Rasim 2) Kale duvarlarının iç tarafında kuleleri birbirine bağlayan dar yol 3) müz. Bir çalgıyla belli bir parça… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GEŞT — Seyretme, dolaşma, gezme, tenezzüh. * Geçme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESİRE — Seyredilecek, gezilecek yer. Tenezzüh ve gezme yeri. * Seyir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENEZZİHÂNE — f. Tenezzüh edercesine, gezip eğlenircesine. Mütenezzihcesine … Yeni Lügat Türkçe Sözlük