- terslik
- is., -ği
Ters olma durumu veya tersçe davranış, aksilik
Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur.
- S. Birsel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tersliğe bakın ki o sıralar piyasada bir metre tel bile yoktur.
- S. BirselÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MA'KUSİYET — Terslik, zıdlık, aksilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aksilik — is., ği 1) Terslik, zıtlık, karşıtlık 2) mec. İnatçılık, huysuzluk 3) mec. Bir işin yolunda gitmemesi durumu, uygunsuzluk, elverişsizlik Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. T. Buğra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inadına — zf. 1) Terslik olsun diye Dünya kendisinden ibaretmiş gibi görünmeyi nedense inadına abartırdı. Ç. Altan 2) Gereğinin, istenilenin tersine … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakatlık — is., ğı 1) Sakat olma durumu, malullük, maluliyet 2) Kaza, terslik Elinden bir sakatlık çıkmasın. 3) mec. Yanlış, kusur, hata Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl tamir edileceğini biliyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
terslenmek — nsz 1) Tersleme işine konu olmak 2) Aksilik etmek, terslik göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tersleşmek — nsz Terslik etmek, zıt davranmak O sessiz, sakin insan birden tersleşti. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
deve kuşu gibi (yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve) — uygun şartlarda terslik çıkaran … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırçınlık etmek (veya yapmak) — huysuzluk, terslik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
felek yâr olursa — bir terslik çıkmazsa, şartlar uygun giderse anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölür müsün, öldürür müsün? — çok kızılacak bir terslik karşısında kalındığında söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük